Osman Müftüoğlu açıkladı! Yeni dönemde mesafeli duruş…

Hürriyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Eylül ayına kadar halkımızın büyük bir bölümünü efsane aşı durumuna gelen ve “mRNA teknolojisi” ile üretilen BioNTech aşısıyla aşılama imkânı bulacağımızı yapılması gerekenleri köşesinde kaleme aldı.

Çoğu kişi BioNTech aşısında kullanılan mRNA teknolojisinin yeni olduğunu, bu kadar kısa bir sürede geliştirilen bir aşının uzun soluklu zamanda ne gibi sorunlara yol açacağının halen bilinmediğini ileri sürerek ilk etapta BioNTech aşısına karşı mesafeli durdu.

İçerisinde bulunduğumuz süreci köşesine taşıyan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, “İtiraf edeyim aynı “mesafeli duruş” 2020 Eylül’ünde BioNTech ile alakalı ilk çalışmaları izlerken bende de vardı. Başlangıçta Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’da da aynı kanaatin olduğunu tahmin ediyorum, daha doğrusu o da bu yönde bir açıklama yapmıştı. Ama itiraf edelim ki ardından sahadan gelen bilgiler ve yayımlanan bilimsel çalışmalar hepimizi rahatlattı.” dedi.

Müftüoğlu sözlerine; “BIONTECH aşısının üretiminde kullanılan mRNA teknolojisi aslında zannedildiği kadar yeni değil. BioNTech onay alan ilk mRNA aşısı olsa da bilim insanları -özellikle onkoloji/kanser alanında inceleme yapanlar- senelerdır mRNA aşıları üzerinde zaten yoğun olarak çalışıyorlar. BioNTech’in keşfi ile başarılan ise “mRNA ile bağışıklık geliştirme” mantığını “yeni koronavirüsten koruyucu bir aşı geliştirme”de de kullanmaktan ibaret. Ama zaten marifet de burada, bu ayrıntıda, herkesin düşünmediğini düşünmek ve onu hayata geçirmekte değil mi?

BIONTECH aracılığıyla geliştirilen “sentetik haberci RNA (mRNA)”, içinde COVID-19 hastalığının etkeni yeni koronavirüsün yüzeyindeki dikensi çıkıntıların (Spike proteininin) bedenimizdeki hücreler aracılığıyla üretilmesini sağlayan genetik talimatları taşıyan “akıllı bir füze” gibi. Sentetik mRNA’nın aşılamadan sonra hücrelerimize basit bir şekilde girmesini sağlamak ve bozulmasını önlemek için de yağımsı bir nanopartikül kılıf kullanılmış ki bu da müthiş bir teknik olarak kayda geçiyor.

AŞILAMA esnasından bedenimize giren ve bizi koruyacak bağışıklık tepkilerini devreye sokan “yapay/sentetik mRNA”ya gelince… Merak etmeyin. O bize herhangi bir zarar veremiyor. Çok değil en geç 2-3 gün içinde vücudumuzdaki enzimlerle parçalanıp yok ediliyor.

BULAŞICI hastalıklar ve halk sağlığı uzman kişilerı BioNTech aşısının “COVID-19 ihtimalini plasebo aşılara kıyasla ortalama yüzde 95 oranında düşürdüğünü” görünce doğal olarak müthiş umutlandılar. Çünkü eldeki ispatlar çok kuvvetliydü. Çünkü BioNTech yalnızca SARS-COV-2’ye bağlı herhangi bir hastalığı değil bunun yanı sıra ve çok daha mühimsi “ŞİDDETLİ COVID-19”u da ciddi miktarda önleyebiliyordu. Kısacası şiddetli ve ağır seyirli hatta ölümcül düzeyde seyreden hastalık halinin önlenmesi COVID-19’u küresel bir tehdit olmaktan çıkarıp “grip yahut soğuk algınlığı” gibi daha makul bir baş belasına da dönüştürebilirdi. Bu kanaat bende de var. Eğer aşılamayı Sağlık Bakanımızın dile getirdiği hızda ve yoğunlukta sürdürebilirsek rahatlıkla bizde “Bekle bizi sonbahar” diyebiliriz.